Menopoz kavramının tarihsel gelişimi

1- Menopoz kavramının ortaya çıkışı.

Neredeyse tarihin büyük bir bölümünde kadınlar menopozu olumlu bir şekilde yaşamışlardır. Her ne kadar yaşlanmanın bir hatıratıcısı da olsa da menopoz nazikçe ve ağrısızda adet öncesi sendromunun güvensiz ruh hali ve zorluklarını sonlandırır. Sıkça libidonun yükselmesiyle sonuçlanır ve istenmeyen hamilelik endişesi olmadan seks yapılmasına imkan verir.

Geçmişte kadınlar menopoza yardımcı olması için doktora gitmiyorlardı. Çünkü farkedilir bir fiziksel sorun ya da semptom yaşamıyorlardı. Menopoz öncesi, menopoz ve sonrasında bugünküne göre daha iyi hissediyorlardı. Bu onların hayatının normal bir parçasıydı ve kabul etmek dışında başka bir şey gerektirmiyordu.

1800 lere kadar olan tıp literatürü çok az, hatta hiç menopozdan bahsetmemiştir. Menopoz konu edildiğinde ise hiçbir şekilde doktor müdahalesi gerektiren semptom ve zorluklardan bahsedilmemiştir. Sıcak basmaları, kalp çarpıntıları literatürde yer almıyordu.

2. Menopozun tanınması

Menopoza olan yaklaşım modern dönemle birlikte 1950’lerde değişti. 1900 larda doğan kadınlar sıcak basması, gece terlemeleri, yorgunluk, panik atak, kaygı, saç dökülmesi ve eklem ağrıları yaşayan ilk kadınlardı. 20. Yüzyılın ortalarında 40-55 yaş arası kadınlar topluluğu doktorlarını bu semptomlarla ziyaret etmeye başladı. Ancak doktorlar ne düşüneceklerini bilmiyorlardı. Görünmeyen, ne olduğu belirsiz bir hastalık ve bağışıklık sistemi dünyaya gelmişti. Tıp ileri gelenleri şimdiye kadar hiç bu kadar şaşırmamıştı. Doktorlar bu salgın hastalığı ilaç firmalarına bildirdi ve ilk olarak fikir birliğine vardıkları şey, her şeyin kadınların kafasında olduğu, bunun yalnızca bir çıldırmış kadın sendromu olduğuydu. Bu semptomları uydurmaları gerekiyordu yoksa yaptıkları şeyin bir anlamı olmayacaktı. Bu ilgi toplamak için bir çığlık, bunaldıklarının göstergesiydi. 1950 ler boyunca hafıza sorunları, konsantrasyon, değişken ruh halleri, kilo alma, baş dönmesi yaşayan kadınlar dalgası arttı. İlaç firmaları ve doktorlar bütün bu kadınlarda ortak olan şeyin yaşları olduğuna, tıp kurumu da nedenin hormonlar olduğuna karar verdi.

3. Erkekler de yanar..

Hatta aynı zamanda erkekler de aynı semptomları yaşıyorlardı. Çok sayıda erkek ateş basması yaşıyordu ve erkekler çalışmazken de sıcak basması yaşadıkları halde, bu durum “çalışırken sıcak basması” şeklinde nitelendirildi. Bir diğer adlandırma da “sinirsel sıcak basması”ydı. Erkekler isim vermek gerekirse depresyon, bel bölgesinde kalınlaşma, unutkanlık gibi diğer menopoz semptomlarını da yaşıyorlardı. Yine de bu erkeklerin ne güçlük yaşarlarsa yaşasınlar belli etmemeleri gerektiği öğretilen bir dönem olduğundan, bunlar bir haber değeri taşımadı, duyulmadı. Ekmek parası kazanan olma sorumluluğu üzerlerinde ağır bir yüktü, kariyerlerini kaybetme korkusuyla özel, fiziksel sorunlarının üstlerini örttüler.

4.İlaç firmaları için bir fırsat

Tam bu esnada bir ilaç firması kadınların hormonal meselelerinin yanlış keşfinin meydana çıkması üzerinden kadınları kullanmanın peşine düştü. 1950’lerin sonuna doğru kadınların hormonal yetersizlik çektiği şeklindeki haberler yaygınlaşmıştı. Bu kadın meseleleri popülarite kazandıkça erkekler kendi paralel semptomları hakkında sessiz kalmak için daha çok baskı hissetti.

Bu noktaya kadar kadınlar bir çok sorunla yüz yüze gelmişlerdi. Baskı altına alındılar ve duygularını bastırmaları gerektiği söylendi. Yalnızca çok yakın bir geçmişte insan yerine konularak seçme hakkı kazandılar. 20. Yüzyılın ortasında hala kendi seslerini duyurabilmek için savaşmak zorunda hissediyorlardı. Kadınları duyulduklarını hissettirerek kandırmak kolaydı.

Doktorlar kadınların esrarengiz semptomları nedeniyle şaşkına dönmüştü ama yine de en sonunda onlara inanmışlardı. Sorulara cevap aranırken her ne kadar tedavi yanlış yöne gitse de, kadınların sağlık mücadelelerine bir ad verdiği için bu teoriler alkışlandılar. Bunlar doktorların iyi niyetli çabalarıydı.

5. Günümüz, yanlış bildiklerimiz

Bugün doktorlar hala bu yanlış bilgilendirmeyi kullanıyorlar. Sayısız kadın çektiklerinin nedeninin hormonal dengesizlik ve menopoz olduğunu duyuyorlar. Öyle değil, menopoz aslında sizin tarafınızda. Siz inanın ya da inanmayın yaşlanma süreci menopozdan sonra yavaşlıyor. Kadınlar menopozu yaşlanmanın ve yaşlanmayla ilgili sağlık sorunlarının nedeni olarak düşünüyorlar. Aslında durum bunun tam da tersidir. Bir kadının en hızlı şekilde yaşlanması ergenlik ve menopoz dönemi arasında gerçekleşir. Bir kızın vücudunun ilk adet döngüsünden sonra nasıl da hızlı geliştiğini düşünün. Bunun nedeni doğurganlıkla ilgili hormonların yaşlanma sürecini hızlandıran steroid bileşenleri olmalarıdır. Menopoz bir kadının östrojen ve progesteron hormon düzeylerini düşürerek, bu durumun doğurganlık hormonlarına doğru çekilen ve onlardan beslenen kanser, virüsler ve bakterilere karşı kalkan görevi görmesine yardım eder.

Ve osteoporoz hakkındaki gerçek: Bir kadını kemik erimesine karşı hassas yapan menopoz sonrasına erişilmesi değildir. Osteoporozun gelişmesi için on yıllar gerekir, bu yüzden bir kadın belli bir yaşa eriştiğinde kendini gösterir. Tıbbi topluluklar bu nedenselliğin rastlantı olmasını yanlış anlıyorlar ve bir kadının vücudundaki düşük seviyedeki östrojenin kemik kitlesindeki kayba katkıda bulunduğunu söylüyorlar.

Anthony Williams, Medical Medium

Leave a comment

Design a site like this with WordPress.com
Get started